30 Haziran 2012 Cumartesi

Mekikli El Dokumaları

Mekik: Dokuma yapılırken, atkıların, çözgülerin arasındaki ağızlıktan kolayca geçmesini sağlayan, atkı ipliğinin üzerine sarıldığı, iki ucu sivrice, çoğunlukla ağaçtan veya kemikten yapılan alete mekik denilir.

Mekikli dokumalar dokuma grubu, asıl dokuma olarak kabul edilmekte olup, yan yana sıralanmış çözgü ipliklerinin gruplar halinde “gücü” denilen çerçevelerle yukarıya kaldırılıp indirilmesiyle arada oluşan ve “ağızlık” denilen açıklıktan, mekik aracılığı ile atkı ipliklerinin geçirilmesi yoluyla dokunurlar.

İşlendikleri çevrelere göre dört bölümde ele alınabilirler;
1. Ev Dokumaları: Peşkir, ön bezi, peştamal, uçkur, çember, sarı kıvrak veya bürümcek denilen ve iç giyimde kullanılan ince dokunuşlu bezler.
2. Çarşı Dokumaları: Dokumacılığı meslek edinmiş sanatkarların yaptıkları dokumalardır.
3. Saray Dokumaları: Sarayda yaşayanların elbiseleri, saray ve köşklerin döşemeleri için özel olarak dokunmuş kumaşlar.
4. Taklit Dokumalar: Türk dokumaları taklit edilerek yapılan dokumalardır.
Yurdumuzda görülen el dokumacılığında kullanılan hammaddelerin başında yün gelmektedir. Daha sonra kıl, tiftik, pamuk ve keten, az oranda kenevir ve ipek gelmektedir.
Yünden el dokumaları olarak; elbiselikler, şalvar, şallar, kalın abalar dokunur.
Kıl tiftikten çadır, çuval, torba dokunur.
Ketenden iç çamaşırları, göynek (gömlek), elbiselik, perde, döşemelik, yatak çarşafları, masa ve minder örtüsü, sedir şalı ve torbalık kalın bezler dokunmaktadır.
Kenevirden iç çamaşırı, gömlek, masa örtüleri, peçete, yatak çarşafları, heybe, çuval, çul gibi dokumalar dokunmaktadır.

İpekten ise perde, yatak örtüsü, bel kuşakları, bluz, masa ve sehpa örtüleri dokunmaktadır.
Haşıl: Pamuk, ipek, yün ve diğer dokuma maddelerinin dokuma çözgülerinde dayanıklılığını artırmak, gücü ve tarakta ipliğin kaygan, kopmadan çalışabilirliğini sağlamak amacıyla, ipliğin geçirildiği unlu veya çirişli eriyiğe haşıl, bu işleme de haşıllama denir.
Yağlı maddeler yapıştırıcı ve zamklı maddelerin vermiş olduğu sertliği hafifletir ve ipliği kaygan bir hale getirir.

ÇÖZGÜ VE ÇÖZGÜNÜN HAZIRLANMASI
Çözgü Tezgahı: Desen tahtası da denilen tezgahlarda, çözgü ipliklerini dokuma tezgahında dokunabilecek şekilde, birbirine paralel bir duruma getirmeye yarayan ve tahta üzerinde hazırlanmış ayrı ayrı bobinlerin takılmasına yarayan bölümlerden oluşan alt tahtalardan ibarettir.
Mekikli el dokumacılığında genellikle dört şekilde çözgü hazırlanır: Yerde çözgü hazırlama, dikey dolapta çözgü hazırlama, duvarda çözgü hazırlama, tavanda çözme.

ÇÖZGÜNÜN AŞAMALARI
Çözgünün aşamalarını şu şekilde sıralayabiliriz. İplerin kalemlere doldurulması, çözgü tahtasına örneğin koyulması, çözgü yapılmadan önce iplerin sayılarak kontrol edilmesi, yapılan çözgünün toplanması, çözgünün tarağa ulanması, hazırlanan çözgünün tezgaha takılması, atkı için hazırlanan iplerin masuralara doldurulması, tezgaha yerleştirilen çözgünün dokunması (Atkı deseni) ile dokuma, dokunan kumaşın tezgahtan çıkarılıp temizlenmesi, gerilen ip dokundukça çözgünün boşaltılması (çözgünün yenilenmesi).

Yerde Çözgü Hazırlama: Kısa çözgüler söz konusu olduğu durumlarda çözgü yerde hazırlanmaktadır.
Bu usulde yere belirli aralıklarla demir çubuklar çakılır. Bunlarda iki tanesi birbirine diğerlerinden daha yakındır. Üzerinde masuralar bulunan çağlık, elcek kısmından tutularak bu demir çubuklar arasında gezdirilir. Birbirine yakın olan iki çubuğa gelindiğinde, çapraza alınan ipliklerin ağızlıkları bu çubuklara geçirilir. Tekrar geriye dönülerek yeter sayı tamamlanıncaya kadar çözmeye devam edilir.

Dikey Dolapta Çözgü Hazırlama: En yaygın olan yöntemdir. Bu dolaplar kısa kenarlarının birbirini kestiği noktadan geçirilen ve bir ucu tavana diğer ucu döşemeye tutturulmuş bir eksen etrafında dönebilmektedir. Uzun kenarları üzerine çözgü tellerini geçirmeye yarayan çiviler bulunmaktadır.
Önceden masuralara sarılmış olan ipler desene göre, desen tahtasına yerleştirilir. Desen tahtasındaki deliklerden geçirilen ipler, daha sonra desen sırasına göre peçe denilen uzun bir çıta üzerinde açılmış deliklerden tek tek geçirilir.

Bu işlemden sonra geçirilen ipler toplanarak, birleştirilip dolabın parmak kısmının birinci bölümüne yerleştirilerek bağlanır. Peçe denilen çıtadaki ipler gerdirilerek, ağızlık baş parmak ve işaret parmak yardımıyla bir alt ve bir üstten alınarak çapraz yapılır ve ikinci parmağa takılır. Elin arka kısmında kalan iplerin diğer yarısı üçüncü parmağa takılır. İpler tekrar birleştirilerek tur sayısına göre dolabın alt kısmına inilir ve iplerin üzerinden tekrar aynı şekilde ağızlığa kadar geri dönülür ve peçe gerdirilir. Ağızlık tekrar alınarak çile tamamlanır. Yapılacak çile sayısına göre bu işlem tekrarlanır.
Çilelerin arası esnememesi için ön ağızlık ve arka ağızlık sağlam bir şekilde iple bağlanır.
Çözgü dolabının alt kısmı leventin kancasına takılarak aşağıdan yukarıya doğru aynı işlem devam eder. Bu işlem dokumanın enine gerekli çözgü teli sayısı tamamlanıncaya kadar sürdürülür.
Örneğin enine 1000 adet çözgü teli gerekli olan bir dokuma için bir defada 20 peçe dolaştırılıyorsa bu işlem 50 kez tekrarlanmaktadır.

Peçe: Çözgü iplerinin birbirine karışmaması için belirli aralıklarla uzun bir tahta üzerine açılmış deliklerden oluşan tahta veya demirden yapılmış bir alettir.
Örnek: 70 cm eninde düz bir kumaş dokumak için çözgüsünün dikey dolapta hazırlanması;
Kumaş eni: 70 cm
Tarak no: 10 numara
Peçedeki tel (iplik) sayısı: 35 tel
Tur sayısı: 20 tur
Toplam tel (iplik) sayısı: 700 adet
Kumaşın boyu (m): Dolap ara mesafesi X Tur sayısı
Dolap ara mesafesi 145 cm olduğuna göre ve tur sayısı 20 olduğuna göre;
145 X 20 = 29 metre bu çözgüde dokunacak kumaş miktarıdır.
Duvarda Çözgü Hazırlama: Daha gelişmiş bir çözgü yöntemidir. Mekikli el dokumacılığında çözgü iplikleri iplik katlama makinesinde bobinlere desenin renklerine göre sarılır.
Çözgü, desen çerçevesindeki çubuklara işlemine soldan takılmaya başlanmış ise yukarıdan aşağıya doğru, sağdan başlanmış ise aşağıdan yukarıya doğru takip edilir. Bobinleri uçları tutulup aşağıya çekilir. Dokumanın eni birkaç yüz hatta bazen birkaç bin iplikten oluştuğuna göre bir defada bu eni verecek iplik çekme imkanı olmadığından, genelde bir defada 40 tanesi çekilir. Bu sayı aynı zamanda yarım çile olarak hesaplanır. İkinci 40 tel (Yarım çile) çekilirken, dokumanın eninde bulunması gereken renkler, ne bir eksik ne bir fazla olmalı, birbirinin üzerine gelmemelidir.
Desen çerçevesinden çekilen ipler, desen çerçevesinin önünde bulunan karşılıklı V şeklinde yerleştirilmiş seyrek tarakların dişlerinden desen sırasına göre geçirilir. Bu işlemde, çözülen çözgüye göre tel sayısı değişir. İpleri geçirdiğimiz ilk tarak aynı zamanda peçe görevini yapmış olur.

TARAK TANIM FORMÜLÜ       
Tarak numarası   x En = Çözülecek tel sayısı  
Tel sayısı çift       x    2 =  Çözülecek ip sayısı (Gücü sayısı)
Tarak numarası   x En =  Çözülecek ip sayısı  

DOKUMANIN AŞAMALARI
Dokumanın aşamalarını şu şekilde sıralayabiliriz. Desen ve kumaş cinsinin seçilmesi, çözgü ve atkı ipliklerinin hazırlanması, yapılacak dokumaya uygun tarağın seçilip tarak üzerinde desen ayarlanması, çözgü tahtasında örneğin yerleştirilip çözülerek tur sayısının hesaplanması.

MEKİKLİ EL DOKUMACILIĞINDA KULLANILAN TEZGAHLAR
Mekikli el dokuma tezgahlarını şu şekilde sınıflandırabiliriz:
Dik tezgahlar, çukur tezgahlar, yüksek tezgahlar, kamçılı tezgahlar, masa ve örnek dokuma tezgahları, jakarlı el dokuma tezgahları, beledi dokuma tezgahları olarak sınıflanır. Bu tezgahlardan örnek olarak kamçılı tezgahı anlatalım.
Kamçılı Tezgahlar: Kamçılı tezgahların diğer tezgahlardan en önemli ayrılığı, mekiğin el ile değil de kamçının çekilmesiyle atılmasıdır. Bu sistem el tezgahlarına büyük bir hız kazandırmıştır. Gücü, tel ve taraklarının demir olması yanında, en önemli özelliği de sökülüp takılabilir olması nedeniyle, kolayca bir yerden kaldırılıp diğer bir yere kurulabilmesidir.

KAMÇILI TEZGAHIN KURULMASI
Kamçılı tezgah kolaylıkla sökülüp takılabilir. İki yanların birbirine geçme tahtaları, önceden takılmış ve yuvaları tutkallanmıştır. Tezgah kurulacağı zaman, bu iki yan karşılıklı konur. Nerelere geçirileceği numara ya da harfle gösterilmiş olan ara tahtalarıyla birleştirilir. Ara tahtaların uçları, yanlardan geçtikten sonra, dokunmuş kumaş sarılmasına yarayan ve “Sermin” adı verilen, bir tarafı tırnak dişli kalın merdane yataklara geçirilerek, köprü direklerine değecek şekilde oturtulur. Yatak, uçlarından vidalanır. Köprünün karşıdan karşıya tahtası konur. Tefe, üst direğin iki tarafındaki çıkıntılı cıvatalarıyla oturtulur.
Geriye üç merdane kalmıştır. Bunlardan iki tanesi aynı kalınlıktadır. Bir tanesi tezgahın önünde, diğeri arkasında yan ağaçların ucundaki açık yataklara oturtulur. Kalan diğer merdane bu ikisinden daha kalındır. Ön tarafı köprü tahtası hizasından 10 cm yüksekte duracak şekilde, vidalarla tutturulması gereken yatağına konur. Buna “maber” denir. Tezgahın arkasına dokuyucu oturma tahtası yerleştirilir ve ayaklığı tezgahın tam ortasına yerleştirilir.

DOKUMA VE GÜCÜ
Dokuma, çözgü ve atkı ipliklerinin değişik şekillerde birbirinin altından ve üstünden geçirilmesi ile oluşur. İşte, bir tezgahta çözgü ve atkı ipliklerinin değişik şekillerdeki bu bağlanması işlemine dokuma denir.
Çözgü ipliklerinin bazılarının yukarıda, bazılarının da aşağıda bulundurulması işi “gücü”ler aracılığı ile sağlanır. Gücü telinin her birinin ortasındaki deliğe ise, “boncuk” veya “nire” denir. Çözgü iplikleri bu deliklerden geçirilir.

TAHAR
Çözgülerin gücüden ve taraktan geçirilmesi işlemine verilen addır.

TAHAR YAPILMASI
Tahar, çözgü gerilmiş ağızlık üzerinde yapılır. Askı ağacına asılmış gücü çerçeveleri, askı ağacının ileri sürülmesi ile mabere yaklaştırılır ve çerçevelerin iki başlarından birer uzun çıta geçirilerek, çıtaların bir ucu tefe üzerine, bir ucu maber üzerine dayatılır. Böylece çerçevelerin ileri geri hareket etmesi sağlanır.

Bundan sonra iki kişi, biri tezgahın önünde, diğeri içinde ve gücü çerçeveleri arada karşı karşıya otururlar. Önde oturan ağızlıklı ipliğin demetini sol elinde tutar, sağ eli ile iplikleri karıştırmadan sırasıyla ayırıp, kendisinin sağ tarafından (tezgahın solunda) ve maberin altından uzatarak içte oturanın iplik geçilecek gücü teli deliğinden (Boncuk) sokup, uzattığı çekeceğin çengeline takılır. Gücü çekeceği çekilince, iplik gücü telinden geçmiş olur. Burada gücü çekeceği ile ipliği çekip geçiren, her çözgünün kaç numaralı çerçevenin gücü telinden geçirilecekse o ipliği, o gücü çerçevesinin telinden geçirmek ve çok dikkatli olmak zorundadır. Bu konuda yapılacak en küçük bir yanlışlık, dokumanın örgüsünde ve dolayısıyla deseninde değişikliklere neden olur. Gücü telinden geçirilen ipi, çekici sol avucuna alır ve böylece tahar raporu tekrar edilerek bütün iplikler gücü tellerinden sırasıyla geçirilip, uçlar çekicinin sol avucunda toplanarak tahar bitirilir. Bu işlemden sonra iplikler taraktan geçirilir.
   
TARAK
Tarak, dokuma tezgahının “tefe” denilen ve ileri geri hareket edebilen parçasına takılı bulunan, çözgü iplerini düzenli aralıklarla tutmaya, ayrıca dokuma sırasında atkı iplerini sıkıştırmaya yarayan, çoğunlukla ince demir çubukların eşit aralıklarla birbirine paralel olarak yerleştirilmesi ile yapılan parçadır.
ÇÖZGÜ İPLİKLERİNİN TARAKTAN GEÇİRİLMESİ                                                                                
Çözgü ipleri gücüden geçirildikten sonra, tarak, gücü çerçeveleri üzerine asılır. Tahar yapan iki kişiden bu kez önde oturan  “tarak çekeceğini” eline alarak, kendisinin solundan tarağın çözgü geçecek dişine sokar. Arkada oturan o dişten kaç iplik geçmesi gerekiyorsa, o kadar ipliği sıradan ayırır ve tarak çekeceğinin çengeline takar. İplikler sıra ile taraktan geçirilir.

GÜCÜ ÇERÇEVESİNİN TAKILMASI
Gücü  çerçevelerinin altında ve üstünde ikişer kanca vardır. Bunlar çerçeveleri asmaya ve ayakları bağlamaya yarar. Dokuma iki çerçeve ile dokunacaksa, çerçeve askısının iki tarafındaki makaralardan inen iplerin birer ucuna birinci çerçeve, diğer uçlarına da ikinci çerçeve asılır. Dört tane çerçeve kullanılacaksa, makaradan inen ipin iki ucuna iki tane küçük makara bağlanıp, bu makaraların her birinden indirilecek ipliğin iki ucuna birer tane çerçeve olmak üzere 4 çerçeve asılmış olur. Gücü çerçevelerinin yüksekliğini ayarlamak için, bir makaraya takılı iki gücüden birisinin iki başına “cırcır” denilen metalden delikli bir askı konur. Gücü çerçeveleri, maber ile köprü ağaç arasında gerilmiş olan çözgü ipliklerini gücü deliklerinde serbest tutacak şekilde asılmış bulunmalıdır. Gücü çerçevelerinin asılmasından sonra ayaklıklar bağlanır.

AYAKLIKLARIN BAĞLANMASI
Dokuma  tezgahında kullanılan gücü çerçeve sayısı kadar da ayaklık kullanılır. İki gücü  çerçevesi kullanılıyorsa, 1 numaralı gücü çerçevesi soldaki ayaklığa, arkadaki 2 numaralı gücü çerçevesi sağdaki ayaklığa bağlanır. Dokuma tezgahında 4 gücü çerçevesi kullanılacaksa, birinci gücü çerçevesi sağda birinci ayaklığa, ikinci gücü çerçevesi  sağdan birinci ayaklığa, üçüncü çerçeve soldan ikinci ayaklığa ve dördüncü gücü çerçevesi de sağdan ikinci ayaklığa bağlanır. Kullanılan gücü çerçevesi sayısı fazla olursa, aynen bu sıraya göre ayaklıklara bağlanır.

ARMÜR
Dokumacılıkta, atkı ipliklerinin atıldığı sırada hangi çerçevenin yukarıda, hangisinin aşağıda olmasını gösteren şemalara “armür” denir. Bir dokumada örgü ve dolayısıyla tahardan sonra ikinci unsur gücü çerçevelerinin inip kalkma düzenidir. Bir dokuma tezgahında ne kadar çok çerçeve kullanılıyorsa, o kadar karışık ve zengin görünüşlü desenleri dokuma imkanı olur.

ATKI İPLİKLERİ                                      
Dokumaya başlamadan önce, atkıda  kullanılacak iplikler, çıkrıkta masuralara sarılır. Dokuma yapılırken bu masuralar, mekiğin ortasındaki iğneye takılır ve ipliğin ucu mekiğin boncuk deliğinden geçirilerek dışarı çıkarılır.

DOKUMANIN YAPILMASI
Kamçılı tezgahta  dokuma  yapılırken dokuyucu, tezgahın tam ortasına oturur. Kamçılı tezgahlarda tefenin iki taraf yuvasında ileri geri giden ve “taka” adı verilen mekik vurucularının uçlarına bağlı ipler, tefenin ortasında birbirine birleştirilmiş ve ayrıca bir iple bağlanıp ipin ucu tefenin üst ağacının ortasındaki makaradan geçirilerek küçük bir tutamak bağlandıktan sonra, dokuyucunun önünde sarkıtılmış durumdadır. Bu ip çekilince takalar, yuvalarından dışarı çıkarlar. Fırlamalarını önlemek için, tefenin kollarından aşağıya doğru eğik, kısa birer tahtaya ip bağlanmıştır.
Mekiğe atkı masuralarından birisi takılır. Atkının ucu, mekik boncuğunun deliğinden dışarı çıkarılır ve kenardan çözgü ipliğinin birisine dolanır. Mekik tefenin soluna konur. Dokuyucu dik oturarak, sol eliyle tefeyi ortasından, sağ eliyle de kamçının tutamağından tutar tefeyi bir karış kadar öne iterken, ayaklıklara basarak aşağıya indirilir. İplerin bir kısmı yukarıda, bir kısmı aşağıda olur. Böylece ağızlık açılmış olur. Ayaklıklara bastığı anda kamçıyı hızla çekip, elinden bırakmadan yukarıya doğru yeniden gitmesine izin vererek, mekiğin açılan ağızlık içinden soldan sağa doğru gitmesini sağlar. Atkıyı sıkıştırmak için sol eliyle ortasından tutmakta olduğu tefeyi kendine doğru hızla çekerken, uygulanan armürün ikinci atkı arasındaki, aşağıda olacak çerçevelerin ayaklarına basar. Ağızlık değişir. Böylece çapraza alınmış atkı, tefe ile sıkıştırılır. Tefe yine ileri itilir. İkinci ağızlık açılmış olduğu için yeniden kamçı çekilerek, mekik sağdan sola gönderilir. Bu hareketlere ahenkli bir şekilde ve çabuk olarak devam edilerek dokuma sürdürülür.

DOKUMA ÖRGÜLERİ
Bez ayağı ve bez ayağından türeyen örgüler:
Bez ayağı: Dokuma örgülerinin en basitidir. Bir bez ayağı, örgü raporu 2 çözgü ve 2 atkı ipliğinden oluşur ve iplikler hem atkı yönünde hem de çözgü yönünde  bir üst, bir alt bağlantılıdır.
Panama: Bez ayağının büyütülmüş bir şekli gibidir. Örgü raporunda, 4 çözgü 4 atkı bulunur.
Rips: Bez ayağı örgüsündeki bir üst, bir alt atlamanın sadece çözgü yönünde veya sadece atkı yönünde çoğaldığı örgülerdir.
Çözgü ripsi: Bez ayağındaki bir üst bir alt atlamasının sadece çözgü yönünde (dikey) çoğaldığı rips örgüleridir.
Atkı ripsi: Bez ayağındaki bir üst, bir alt atlamanın, sadece atkı yönünde çoğaldığı rips örgülerdir.
Dimi: Dimi örgüsü, bez ayağı örgüsünden sonra gelen ikinci esas örgü sınıfıdır. Bu örgü sınıfının en küçük raporu üç iplikli ve en büyük raporu da kumaşın cinsine göre değişik olur. Bağlantılar eğik bir çizgi şeklinde yükselir. Atkı iplikleri çok görülüyorsa “atkı dokuması” çözgü ipleri çok görülüyorsa  “çözgü dokuması”  denir.
Atlas: Bu örgü dimiye yakındır. Atlas örgülerinde dimide olduğu gibi kumaşın tersi ile yüzü arasında fark vardır. Kumaşın yüz tarafında  çözgü fazla ise tersinde atkı çoktur.
Atlasın Özellikleri: Atlas  raporuyla dokunmuş yüz tarafında çözgü iplikleri fazla bulunur. Kumaşın görünüşü hep çözgünün  etkisi altındadır. Atkı ipliklerinin numaraları yüksektir.

DOKUMACI BAĞLAMALARI
Dokumacılıkla uğraşanların en önce yapabilmeleri gereken iş, iki ipliği birbirine eklemek, bağlamak veya düğümlemektir. İlmek düğüm, gül düğüm, simkeş veya tırnak düğüm bağlama çeşitleri vardır.

PEDRİS – BÜKEREK EKLEME
Pedris, dokuma tezgahında çözgünün bitip, ikinci bir çözgünün tekrar taharlanmayıp, çözgünün bükülerek eklenmesine denir. Eklenecek iplerin uçları, biraz üst üste gelecek şekilde birleştirilir. Bu birleşmiş uçlar, sağ elin baş parmağı ve şahadet parmağı arasında yedi veya sekiz devir kadar sola doğru bükülür. Sonra sol elin şahadet parmağı üzerinde eklenecek olan ipliğin devamına aynen sola doğru büküm sürdürülür. Böylece iki ipliğin uçları üç kat olarak bükümle eklenmiş olur.

MEKİKLİ EL DOKUMALARINDA MEYDANA GELEN HATALAR VE OLUŞ ŞEKİLLERİ
a) Çözgü tezgaha takılırken kalitesine göre az veya çok çözülmesi,
b) Kaliteye göre ende 1 cm’ye giren çözgü tellerinin tarağa takılma esnasında diş atlatılması,
c) Çözgünün gevşek olması, bir kısım çözgünün gergin bir kısmının gevşek olması potlukların oluşmasına, ağızlığın düzgün açılmamasına, mekik fırlatma esnasında açılmayan iplerin kırılmasına neden olur.
d) Dokuyucu, dokumanın gerginliğini iyi ayarlayamazsa kumaşta tefe farkı olur.
e) Dokuyucu, dokuma esnasında kumaşı levente fazla sardığı zaman tefe kumaşa yanaşmayacağı için aralıklar oluşur.
Dokumada Kenar Bozukluğu:
Hata oluş sebepleri;
a) Atkının masuraya düzgün sarılmaması,
b) Mekiğin deliklere düzenli geçirilmemesi,
c) Tezgahın arka parmaklarının kenar çözgülerinin gergin veya esnek olması,
d) Tefenin tam sıkıştırılmaması.
Malzemelerden meydana gelen hataların oluş sebepleri;
a) İplerin normalden az bükümlü olması,
b) İplerin sık sık kırılıp kopması.
Desen Hatası:
• Çözgü esnasında, çözgü tellerinin desen tahtasına yanlış yerleştirilmesi, peçenin ters çevrilmesi ve ağızlığın yönünün değiştirilmesi ile düşer.
• Çözgü yaparken bollukların oluşması ve tezgaha aktarırken oluşan bu bollukların düzeltilmemesi,
• Çözgünün desene göre hesaplanmaması,
• İstenen kalitede çözgünün çözülmemesi ve 1 cm ye giren diş sayısının göz önünde bulundurulmaması,
• Çözgüde oluşan gevşek tellerin ön veya arka kısma verilerek çözgüye yedirilmemesi,
• Desene ters yönden başlanması,
• Tefe çerçevesi ve ayaklıkların ayarlarının bozukluğundan,
• Tarağın tefe içine iyi takılmayıp sallamasından dolayı desen hataları oluşabilir.
Dönük Hatası:
Dokuma sonucunda kumaşın kenarlarının paralel olarak kaymasına denir.
Tefenin ayarlı olmamasından (Ayar çivilerinin birinin ilerde diğerinin geride olması) çözgü tellerinin aynı gerginlikte olmaması nedeniyle dönük hataları oluşabilir.
Potluk Hatası:
Çözgü yapılırken bollukların oluşması,
Tefenin eğik veya düşük olması,
Gevşek tellerin gerdirilmemesi,
Çerçevelerin dengesiz olmasından dolayı, potluk hataları oluşabilir.

DESEN İLE İLGİLİ BİLGİLER
Desen: Bir dokumanın yüzünde görülen çizgi, renk ve şekillerden oluşan bezemeye veya görüntüye o dokumanın deseni denir.
Motif ise dokumaya uygun görülen süslemelere denir.

DESENİN DOKUMADAKİ ÖNEMİ:
Dokumaya milli bir özellik kazandıran unsur desen karakteridir. Genellikle toplumun sosyal ve kültürel farklılıkları, yöresel tarzları dokumalara desen olarak yansımakta ve çeşitlilik arz etmektedir.

DESEN TASARIMI YAPMAK
Çözgüde en az iki rengin değişik sıralamalarla kullanılması, atkıda tek rengin kullanılması ile boyuna çizgili dokumalar elde edilir.
En az iki rengin değişik sıralamalarda kullanılması, çözgüde ise tek rengin kullanılmasıyla enine çizgili dokumalar elde edilir.
Çözgüde ve atkıda en az iki rengin değişik sıralamalar şeklinde kullanılmasıyla kareli (Ekose) desenler elde edilir.

DOKUMADA KULLANILAN BAZI TERİMLER
Dokuma: İki veya daha çok iplik grubunun çeşitli düzenlerde birbirleri arasından geçerek birbirleriyle kenetlenmesi işlemi ve bu kenetlenme sonucu oluşan mamuller. 
Desen: Bir dokumanın yüzeyindeki çizgi, renk ve şekillerden oluşan bezemedir.
Diş: Dokuma tezgahlarının taraklarında çözgü ipliklerinin geçtiği yarıklardır. 
Gücü: Mekikli dokuma tezgahlarında, çözgü ipliklerinden bazılarının yukarıda, bazılarının ise aşağıda olmasını, yani ağızlık açmasını sağlayan, üstte ve altta iki çubuktan geçirilmiş, ortalarında birer delik bulunan teller veya ipliklerden oluşan çerçeveler olup, hepsine birden “gücü” denildiği gibi  “gücü çerçevesi” de denir.
Mekik: Atkıların, çözgüler arasındaki açıklıktan (ağızlık) kolayca geçilmesini sağlayan, atkı ipinin üzerine sarıldığı veya masuralar üzerine sarıldıktan sonra içine yerleştirildiği, iki ucu sivrice, ağaç veya kemikten yapılan alettir.    
Ağızlık: Dokuma sırasında, alt ve üst çözgülerin arasında, atkıların veya desen ipliklerinin geçirilmesi için oluşturulan boşluğa denir.     
Abraj: İplerin boyanmasında veya mordanlanmasındaki farklılıklardan, aynı renkte fakat farklı tonda boyanmış ipliklerle yapılan dokumalarda oluşan, çoğunlukla enine şeritler halinde renk değişikliğine “abraj”  denir.
Argaç: Çözgülerin arasından geçen ve dokumanın enini oluşturan yatay ipliklere “atkı”  veya “ argaç” denir.
Çözgü: Dokumadan önce tezgaha gerilerek hazırlanan ve dokuma boyunca giden dikey ipliklere verilen addır.
Tahar: Çözgü ipliklerinin gücü tellerinden ve taraktan geçirilmesi işine verilen isimdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder